Açılım saçılım süreci!

Açılım süreci, Megri Megri söylemleri, Dolmabahçe mutabakatı, Andımız ve T.C’yi kaldırma, İmralı’daki Apo’ya arkada

Açılım süreci, Megri Megri söylemleri, Dolmabahçe mutabakatı, Andımız ve T.C’yi kaldırma, İmralı’daki Apo’ya arkadaş gönderme, Kandil’den canlı yayın, Kışla’dan bayrak indirme ve Akil Adamlar günlerini çabuk unutan iktidar neler yapmıştı?

İşte gün gün yaşananlar:
31 Temmuz 2009: İçişleri Bakanı Beşir Atalay Kürt Açılımı kapsamında yapılan temasları basına açıkladı. “Bir aylık süre zarfında yaptığım görüşme ve toplantılar süreç açısından son derece olumlu olmuştur” dedi.
Habur Rezaleti
5 Ağustos 2009: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kürt açılımı ile ilgili DTP lideri Ahmet Türk’le bir araya geldi.
28 Ağustos 2009: Economist dergisi süreçle ilgili “Kürt açılımı cesaret verici” başlıklı bir analiz yayınladı.
19 Ekim 2009: Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla 34 PKK üyesi Habur Sınır Kapısı’ndan girip teslim oldu. Gelenleri karşılamak üzere Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde yaklaşık 50 bin kişi toplandı.
Gizli pazarlıklar
15 Kasım 2009: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Milli birlik ve kardeşlik projemiz bir hedeftir. Demokratik açılım süreciyle bu hedefe ulaşacağız.” dedi.
18 Şubat 2010: CHP, Beşir Atalay hakkındaki gensoru önergesini TBMM’ye sundu. Önergede, “Hukuk devletlerinde bakanlar, terör örgütünü muhatap alan gizli görüşmeler yapamazlar” denildi.
21 Şubat 2010: Başbakan Erdoğan, demokratik açılımı ve çözüm sürecini anlatmak ve destek toplamak için 62 sanatçı ile bir araya gelip “Açılıma omuz verin” dedi.
25 Şubat 2010: CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, “Devlet Habur’da teröristlerin ayağına götürülmüştür. AKP, Habur’da teröre teslim olmuştur” dedi.
27 Mart 2010: MHP lideri Devlet Bahçeli “Açılım tuzağına düşmeyin” dedi.
13 Eylül 2011: MİT yetkililerinin, PKK’lılar ile Oslo’da yaptığı bir görüşmeye ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı internette yayınlandı. Yayınanlanan ses kaydında Hakan Fidan, hem Öcalan’la hem PKK’lılarla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla ve “özel temsilcisi” sıfatıyla görüştüğünü ifade ediyordu. Ses kaydının MİT Müsteşarı Hakan Fidan, MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, KCK üyesi Mustafa Karasu, PKK üyesi Sabri Ok, Kongra-Gel Başkan Yardımcısı Zübeyir Aydar ve koordinatör ülke temsilcileri arasında geçtiği iddia edildi.

MİT Öcalan görüşmleri
28 Aralık 2012: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Kürt sorununa çözüm bulmak için Abdullah Öcalan’a ziyaretlerde bulunduğunu duyurdu.3 Ocak 2013: Ahmet Türk ve BDP milletvekili Ayla Akat Ata İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan ile görüştü.

Fetö de devrede
8 Ocak 2013: Fethullah Gülen “sulh için milli onur, milli gurur ayaklar altına alınmamak kaydıyla, o mefkureye saygı devam ettiği müddetçe bence el de öpülebilir, etek de öpülebilir. Heyet-i İslamiye, heyet-i milliye arasında huzurun temini adına katlanılabilecek her şeye katlanmak lazım. Hayır sulhtadır, sulh her zaman hayırlıdır” açıklaması ile sürece destek verdi.
15 Şubat 2013: Erdoğan, MİT ile Öcalan arasındaki görüşmelerin “İmralı Süreci” yerine “Çözüm Süreci” olarak adlandırılmasının daha doğru olacağını açıkladı.

Zabıtlar
28 Şubat 2013: Milliyet Gazetesi BDP heyeti ve Abdullah Öcalan arasında geçen görüşmenin detaylarını “İmralı Zabıtları” başlığıyla Namık Durukan imzalı bir haberle kamuoyuna açıkladı. Tutanaklarda Öcalan’ın BDP heyetine “Ne ev hapsi, ne de af. Bunlara gerek kalmayacak. Hepimiz özgür olacağız. Başarılı olursam ne KCK tutuklusu kalır, ne de başkası. Bu olmazsa 50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Yalnız herkes bilmeli ki, ne eskisi gibi yaşayacağız, ne de eskisi gibi savaşacağız.” dediği ifade edildi.

18 Mart 2013: BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve milletvekilleri Pervin Buldan ile Sırrı Süreyya Önder, Abdullah Öcalan ile İmralı’da görüştü.
21 Mart 2013: Hükümet ile aylarca süren görüşmelerin ardından Abdullah Öcalan’ın mektubu hem Türkçe hem de Kürtçe olarak Nevruz kutlamaları çerçevesinde Diyarbakır’da okundu. Mektup PKK’nın silahlı güçlerini Türkiye topraklarından çekmesinin ve ateşkesin başlangıcı oldu.
29 Mart 2013: Erdoğan, Türkiye topraklarını terk eden PKK üyelerinin herhangi bir çatışma yaşanmaması için sınırdan geçerken silahları bırakmaları gerektiğini söyledi.
3 Nisan 2013: Hükümet çözüm sürecini halk nezdinde tanıtmak ve teşvik etmek için “Akil İnsanlar" devreye sokuldu
4 Nisan 2013: CHP ve MHP çözüm süreci için mecliste kurulacak komisyona üye vermeyeceklerini ve bu komisyonda herhangi bir görev almayacaklarını duyurdu. Erdoğan ilk kez Akil İnsanlar Heyeti ile toplandı ve çözüm sürecini halka anlatmaları ve teşvik etmeleri için kendilerinden yardım istedi.
20 Nisan 2013: Sırrı Süreyya Önder PKK’nın geri çekilmesinin 8 ila 10 gün içerisinde başlayacağını duyurdu.
25 Nisan 2013: PKK 8 Mayıs’ta Türkiye topraklarındaki bütün silahlı güçlerini Irak’a çekeceğini duyurdu.
8 Mayıs 2013: PKK üyeleri Türkiye topraklarını terk etmeye başladı. Çözüm süreciyle ilgili olarak kurulan meclis komisyonu ilk kez toplanarak kamuoyunu süreçle ilgili daha çok aydınlatacaklarını bildirdi.
9 Mayıs 2013: Akil Adamlar Heyeti Erdoğan’a ilk raporunu sundu ve süreçle ilgili görüşlerini paylaştı.
2 Temmuz 2013: Çözüm süreciyle ilgili görüşmelerin başladığı tarihten sonra ilk kez Diyarbakır Lice’de bir gösterici hayatını kaybetti. Bu durum basında “Çözüm sürecinde güven bunalımı” şeklinde yorumlandı.
25 Eylül 2013: Terörist Cemil Bayık hükümetin Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmelerin diyalog aşamasından müzakere aşamasına geçmemesi durumunda ve hükümetin adım atmaması durumunda süreci bitireceklerini açıkladı.

Andımız kaldırıldı
1 Ekim 2013: Başbakan Erdoğan, demokratikleşme paketini açıkladı. Pakette çözüm süreciyle ilgili farklı dilde eğitim, seçim barajında değişiklik, eski köy isimlerinin verilmesi, öğrenci andının kaldırılması, “x, w, q” harflerinin kullanılabilmesi gibi yenilikler olduğu belirtildi.
17 Aralık 2013: Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine Türkçe ile birlikte Kürtçe “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi” yazılı yeni bir tabela eklendi.
14 Nisan 2014: Mesut Barzani, çözüm sürecinin sonuca ulaşması halinde Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılacağını iddia etti.
Bayrağımızı indirdiler !
7 Haziran 2014: Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, Abdullah Öcalan’ın çözüm sürecini diğer Kürt aktörlerden daha iyi değerlendirdiğini savundu.
9 Haziran 2014: Diyarbakır Lice’de gösteri yapan bir grup, 2. Hava Kuvveti Komutanlığı’nın arka kapısının olduğu bölgedeki duvardan atlayarak kışla içinde direkteki Türk bayrağını indirdi.
1 Temmuz 2014: KCK davasında 30 kişi tahliye edildi.
8 Temmuz 2014: HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, barışın sağlanması için Öcalan dahil siyasi mahkumların bırakılması, TMK’nın lağvedilmesi ve anadilde eğitimin önünün acilen açılması gerektiğini söyledi.
20 Ağustos 2014: MİT Müsteşarı Hakan Fidan İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan ile görüştü.
20 Ağustos 2014: Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, görüşmelerin artık genişlemesi ve Avrupa ile Kandil’e uzanmasını arzu ettiklerini söyledi.
1 Mart 2015: KCK Eş Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Öcalan tarafından yapılan silah bırakma çağrısı tarihi bir adım olarak nitelendirilerek hükümet üzerine düşeni yaptığı takdirde sorumluluklarını yerine getirecekleri dile getirildi.
1 Mart 2015: ABD Dışişleri Bakanlığı, Öcalan tarafından yapılan silah bırakma çağrısını memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Erdoğan: "Öcalan çağrısı önemli"
11 Mart 2015: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Öcalan'ın silah bırakma çağrısının güven ve barışın, istikrarın tesisi için önemli olduğunu söyledi ve bu vaatlerin sözde kalmayarak uygulamaya geçirilmesi temennisinde bulundu.
18 Mart 2015: Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Çözüm Süreci’ne ilişkin izleme heyetinde yer alan isimlerin belirlenmesi ile ilgili olarak açıklama yapılmadan ortaya atılan iddialara itibar edilmemesini söyledi.
20 Mart 2015: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzleme Heyeti'nden haberinin olmadığını ve bu olaya olumlu bakmadığını açıkladı.
21 Mart 2015: Öcalan Diyarbakır'da okunan Newroz mesajında silahlı mücadeleyi bırakmak adına PKK'ye kongreyi toplama çağrısında bulundu. Kongrenin toplanmasını milletvekilleri ve İzleme Heyeti'nden oluşacak bir “Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu'nun kurulması şartına bağladı.

Ve final...
22 Mart 2015: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe toplantısını doğru bulmadığını açıkladı.
7 Haziran 2015: HDP yüzde 13,02 oy alarak mecliste 80 milletvekilliği elde etti. AKP 13 yıllık tek parti iktidarından sonra tek başına hükümet kurma çoğunluğunu kaybetti. Seçimin yenileneceği 3 Kasım 2015 tarihine kadar gerçekleşen terör olayları ve patlamalarda çok sayıda sivil vatandaş, polis ve asker yaşamını yitirdi.
Hani bir deyim vardır ;Dinime küfreden (veya söven veya dahleden) bari Müslüman olsa. Tam da AKP ve yandaşları için edilmiş bir deyim olsa gerektir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri