Neden Şimdi?

ABD Başkanı Trump birkaç gün önce dünyamızı ve ülkemizi çok yakından ilgilendiren bir karar aldı.

ABD Başkanı Trump birkaç gün önce dünyamızı ve ülkemizi çok yakından ilgilendiren bir karar aldı. Aslında zaten üzerinde çok fazla konuşulan bu konu hakkında yazmak niyetinde değildim; fakat birkaç gün evvel bu konu hakkında bir grup gençle sohbet etmek istediğimde konu hakkında bilgi eksiklikleri olduğunu fark ettim ve bunun üzerine yazmaya karar verdim. Çünkü birşey uğruna mücadele edebilmek için önce ne olduğunu bilmemiz gerekir.
Başkan Trump’ın aldığı bu önemli karar Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımaktı. Aslında bu karar 1995 yılında ABD Kongresi tarafından alınmıştı fakat o dönemden beri göreve gelen tüm ABD başkanları kararı ertelemişti; zira karar zaten çok hassas bir denge üzerine kurulu bölge düzenini ateşe atmaktan başka birşey değildi. Fakat Trump iç siyasette kendini rahatlatmak için bu kararı onayladı. Trump’ın bunu yaparkenki amacı ABD siyasetinde oldukça etkili olan Yahudi localarının desteğini almak ve FBI tarafından seçimlere hile karıştırdığı ve Rusya’nın desteğini aldığı gerekçesiyle yürütülen soruşturma üzerindeki ilgiyi dağıtmaktı. 
Gelelim bu karar niçin bu kadar önemli veya Kudüs niye bu kadar önemli sorularının yanıtlarına:
Kudüs, üç semavi din (Yahudilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık) için de çok kutsal bir şehirdir. İslamiyet’te Kudüs M.Ö. 610 yılında ilk Kıble olmuştur ve Kur’an’a göre Hz.Muhammed Miraç’a bu şehirden çıkmıştır. Hristiyanlar için bu şehrin kutsallığı İncil’e göre İsa’nın Kudüs’te çarmıha gerilmesinden gelir. Yahudilere göre bu şehrin kutsallığı ise Hz.Davud’un bu şehri Birleşik İsrail Krallığı’nın başkenti olarak inşa etmesinden ve oğlu Hz.Süleyman’ın ilk tapınağı şehrin içine inşa etmesinden gelir. İşte bu kutsallıktan dolayı tarih boyunca üç dinin de mensupları tarafından ele geçirilmek istenmiş ve bu uğurda nice savaşlar verilmiştir.   
Peki Trump bu kararı durup dururken mi onayladı, Kudüs’ün statüsünün belirsizliğinin nedeni nedir?
Şehir ve bölge uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğu’ hakimiyetinde kalmıştır ve şehrin yönetilmesinde dini hassasiyete çok önem gösterilmiştir. 1917 yılında İngiliz General Edmund Allenby tarafından ele geçirilmiş ve 1922 yılında Milletler Cemiyeti tarafından İngiliz, Filistin, Irak ve Ürdün mandaları himaye edilmiştir. Bu yıldan 1948’e kadar şehrin nüfusu hızla artmış özellikle Avrupa’da yükselen anti-semitizm sebebiyle bu nüfusun önemli bir kısmını Yahudiler oluşturmuştur. 1947 yılında BM şehirde farklı bir uluslararası yönetim olmasını tavsiye etmiş fakat plan 1948 Savaşı yüzünden devreye girememiştir; İngilizler şehirden ve bölgeden çekilmesi ardından İsrail bağımsızlığını ilan etmiştir . Bu savaş şehrin bölünmesine neden olmuş daha sonra ise Ürdün ve İsrail 1949’da şehri aralarında paylaşmıştır. İsrail Kudüs’ü başkent ilan etmiş ve ardından 1950 yılında Ürdün Doğu Kudüs’ü işgal etmiştir. Altı Gün Savaşları’nda İsrail Doğu Kudüs’ü ele geçirmiş ve 1980’de şehri İsrail’in bölünmez başkenti ilan etmiştir. BM’ye göre Doğu Kudüs’ün egemenlik hakları Filistin’in elindedir ve İsrail bölgede işgalci statüsündedir. 
Bugüne kadar dünyada hiçbir ülke Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımamıştı ve muhtemelen yine tanımayacaklardır. Fakat Trump bu adımıyla bölgeyi tekrardan ateşe atmıştır. Bu konuda Çarşamba günü toplanacak İslam İşbirliği Teşkilatı’nın duruşu etkileyici olacaktır. Umuyorum ki şehrin önemine yakışır bir yaptırım kararı çıkar. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Dünya Haberleri