Dünyanın yönetilmesine, insanlık tarihinden başlayacak olursak, dünya büyüklüğünde sayfalar gerek...
En iyisi, 20'inci yüzyıl ve günümüze bakalım?
*
Son yüzyılın dünyadaki, en etkili dışişleri bakanı kim diye sorarsanız ?
Kuşkusuz Alman Yahudi kökenli, siyaset bilimci ABD Dışişleri Bakanı, Henry KİSSİNGER diyebilirim.
Yıl 1958… Henry Kissinger, Marilyn Monroe, Frank Sinatra, gece yarısı kafayı çekerler.
Kissinger: Bak Sinatra Monroe ile dünya çapında öyle bir yapıta imza atmalısın ki, dünya yönetiminde İngiliz ve Hollanda kraliyet ailelerinin ağırlığına gölge düşürmeli. Rockefeller Rothschild, Wallenberg, Marburg, Vatikan daha serbest ve radikal hareket etmeliler...
Türkçesi, Kissinger, dünyayı kimlerin yönettiğini itiraf etmişti…
İlginçtir, Kissinger Türkiye'den siyasetçilerden, Adnan Menderes, İhsan Sabri Çağlayangil, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Alpaslan Türkeş…
Askerlerden, Fuat Doğu, Faruk Gürler, Kenan Evren ile ilişkiler içindeydi …
*
Eveeet ... Ya yeni Türkiye? Son yüzyılda, Türkiye için her şey 1921 yılında, Bir heykelin yapımıyla başladı. Bu heykel; Papa 15. Benediktus heykeliydi. Kim yaptırdı biliyor musunuz ? Osmanlı Padişahı ve Halifesi, sözde Müslüman Vahdettin yaptırdı. Tam da M. Kemal Atatürk ve arkadaşlarının, Kurtuluş Savaşı verdikleri yıllarda...
*
Heykel… 1940’lı yıllar itibarıyla manevi meyvelerini vermek için Türkiye içinde düğmeye bastı …
Özelliklede, Menderes döneminde başlayan ABD ablukasıyla hızlandı. Kurtuluş Savaşını kazanan, Tam bağımsızlığın ilham kaynağı olan, Atatürk Milliyetçiliğine karşı Amerikan milliyetçiliğini başlattılar. Yanına, İngiliz Müslümanlığı modelini geliştirip monte ettiler. Adına, Türk - İslam Sentezi dediler. ABD ve İngiliz istihbarat servisleri, Türklük ve Müslümanlık adına, yerli Lawrence’leri, siyasette, orduda, MİT’te, sermayede yetiştirip yönetim kadrolaşması yaptılar...
Kripto solcularla savaştırarak, halkta lehlerine algı operasyonları yaptırdılar.
*
Sonuçta böylece milli ve dini duygular ışığında, cemaatler, tarikatlar, CIA’nın yönetimindeki bir kısım ülkücü yapılanmalar, yine CIA’nın yönetiminde sözde sol fraksiyonlar eşliğinde, bugünlere gelindi. İngiliz Müslümanlığını, ABD milliyetçiliğini, Günümüz iktidar ortaklığı sahiplenince, sözde muhalefet destek verince günümüzün yeni Türkiye’sinde, artık sessiz istila sesli istilaya dönüştü. Türkiye’nin Araplaşması başladı.
Tarihteki belgeler Arap- Yahudi kan bağını sergilerken, dinlerarası diyalog sonucu, bugünlerde Heybeliada Ruhban okulunun açılması tesadüf mü sizce? ATATÜRK’ün Tüm Ortadoğu sınırlarına mayın döşetmesi tesadüf mü sizce? Tüm dünyaya, tam bağımsızlık resti çekmesi tesadüf mü sizce?
A’dan Z’ye İflas etmiş Türkiye’nin, hala en büyük sloganının, bayrak inmez ezan dinmez olması tesadüf mü sizce? Araplaşmaya yüz tutmuş milletin, sessiz sedasız seyre dalıp, uyuması tesadüf mü sizce?
*
Nasıl? Yeni Türkiyelilerin, yeni yüzyıl senaryolarını beğendiniz mi şimdi?
Yeni Türkiye’yi kimlerin ve nasıl yönettiklerini anladınız mı şimdi?
Dünyayı Kimler Yönetiyor? Ya yeni Türkiye...
İsmet Orhan
ismetorhan.tr@gmail.com