Derin kurgu ve projeler

Dünyanın bir çok yerinde zalimlerin ve emperyalistlerin zulmü ve sömürüsü devam etmektedir. Yeryüzünün bu iblisleri insanlık barışını bozan, fesad çıkarmak için oyunlar tezgahlayan ve devamlarını sağlamak için adeta insan kanı içen vampirlerdir. İşte zulmün şaha kalktığı bu yerlerde nedense akıllar gerçeklere direnir,gözler gerçekleri görmez oldu.

Dünyanın bir çok yerinde zalimlerin ve emperyalistlerin zulmü ve sömürüsü devam etmektedir. Yeryüzünün bu iblisleri insanlık barışını bozan, fesad çıkarmak için oyunlar tezgahlayan ve devamlarını sağlamak için adeta insan kanı içen vampirlerdir. İşte zulmün şaha kalktığı bu yerlerde nedense akıllar gerçeklere direnir,gözler gerçekleri görmez oldu.
Nedense, insana kötülük yapan zalimlerin ve sömürücülerin yanında yer alanlar , nefislerinin boyunduruğundan kurtulamayarak, red ve inkar cephesindeki yerlerini pekiştirmeye devam etmektedirler. İleri sürdükleri safsata içerikli bir kaç kelime ile zulmü süslemeye ve  haklı çıkarmaya  yetmiyormuş gibi, kendilerini de ümmetti Muhammed’den sayıyorlar. Şeytana  düşman olduğunu söylerler, büyük şeytan abd’nin dostluğunda keyiflenerek, kirli düşlerini mazlum halklara zulm ederek gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Cennete girmek isteyip, fakat oraya gitmek için gerekli amelleri yapmadığı gibi, zulme ortak, destek çıkıyor olmaları tam bir tezattır.
Suriye de bu gün yaşanmakta olan; yalan-iftira ve ithal inançların perdelediği bir savaş sürmektedir. Asıl amaçlarını gizlemek için yaydıkları yalanlarla, Suriyedeki savaşın direniş mi, derin iş mi ? olduğu konusunuda kafalar bulandırılmaya çalışılmaktadır. Derin kurgu ve projelerin yurdu durumuna getirilmek istenen bu coğrafyada, ülkenin sırtına  resmen karanlık bir gelecek yükleniyor ve sınırlarımızdan öteye ölümler taşınıyor adeta. İnsanlığın yanında İslami hassasiyetler de törpülendi ve resmen sıkıştı yaşadıkları ikilemin arasına. Zalimlerin sırtı okşanır oldu, zalim ile mazlumların bu savaşında..
Suriyede  olup bitenleri, akıl ve mantıkla yaklaşanlar göreceklerdir ki; geçmişten günümüze tekrarlanan mazlumların öyküsüdür. Kerbeledan beridir bu hazin durum devam edegelmektedir. Dikkat edilirse, Müslümanın Müslümanı kestiği, bombaladığı, boğazladığı bu süreçte bazılarının müttefiklerini iyi tanımak gerekir. Talancı,yağmacı ve insan boğazlayanların ellerindeki  silahtan tutun da, cebindeki paraya, kursağında geçen yemeğe ve beynindeki düşünce dahil olmak üzere İslam düşmanı emperyalistlerin değil mi? Ey onların sadık dostları-işbirlikçileri; Kulluk dünyasında cennet ve cehennem, iyilik ve kötülük, zalim ile mazlum,hak ile batıl  sizlere bir şey ifade etmiyor mu?
Geçimleri bu düzende, inançları sadece dilinde olanlar, batıla hak diye koşanlar aslında zillet bataklığına koşmaktadırlar. Ya da Muaviye-Yezit zihniyetinin alt familyasından veya devamı olanların bu gün tamamlayamadıkları öç-kin, nefret öyküsünü tamamlamaya çalışmaktadırlar.
Abd’nin nimet ve iltifatlarına kavuşmak, onlardan alacakları  “aferin” acaba inandıkları cennete taşıyabilecek mi onları. Bilmelidirler ki; Adem’i büyük kılan şey, emanet yükünü taşımış olması olgusudur. Yani Allah sevgisi..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Dünya Haberleri