Madımak için hala adalet yok!

Madımak için hala adalet yok!
Madımak Katliamı’nın üzerinden tam 31 yıl geçti. Sanıklar affedildi, sanık avukatları ödüllendirildi. Sivas'ta, 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nin yakılması sonucu yaşamlarını yitirenler, katliamın 14. yıldönümünde anıldı.

İkisi otel çalışanı, 33’ü aydın 35 kişinin yakılarak katledildiği Madımak Katliamı’nın üzerinden tam 31 yıl geçti. Polisin faillere; itfaiyenin yangına müdahale etmediği katliam sonrası 190’a yakın gözaltı yapıldı; sonrasında 66 kişi serbest bırakıldı. Kalanlar “Laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışmak” suçuyla yargılandı. Ancak yargılama sonunda verilen en yüksek ceza 15 yıl oldu. Ardından Yargıtay kararı bozdu, sanıklar yeniden yargılandı. 33 sanık idam cezası aldı, idam cezasının kaldırılması ile cezalar müebbet hapse çevrildi. Sanıkları savunan avukatlardan bazıları milletvekili hatta bakan oldu. 1997’den sonra 8 sanık firar etti, 2014 yılında dava zaman aşımı ile kapatıldı. Geçtiğimiz yıl da firari 3 sanığın yargılandığı dava zaman aşımına uğratıldı. Yıllarca süren yargılamada katliamın gerçek sorumluları hiçbir zaman hesap vermedi. Otelde katledilen Şair Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok ve Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Başkanı Mustafa Aslan katliama ilişkin konuştu.



'Hayırlı olsun' dediler!

Sivas Katliamı davasının geçtiğimiz yıla kadar zaman aşımına uğramış diğer davalar açısından emsal sayılabilecek nitelikte olma ihtimali taşıdığını vurgulayan Altıok “Bu davanın mücadele süreci kıymetliydi. Bundan sonra da adalet talebi yinelenmeye devam edilecek. Ancak yasal olarak ne yazık ki bu artık hukuki yollarla mümkün değil” dedi. İkinci davada üst mahkemenin karar vermek için 10 yıl oyalandığını ifade eden Altıok, sanık avukatlarının ve failleri hukuken koruyan anlayışın her türlü mevki ile ödüllendirildiğini, tutukluların affedildiğini söyledi. Altıok zaman aşımı karşısında bir ‘hayırlı olsun anlayışı’ ile karşı karşıya kaldıklarına dikkat çekti.

Yeni katliamlar olmasın istedik

Madımak’ın tarihteki ilk katliam olmadığını hatırlatan Altıok, “Ancak bizler bu son olsun istedik. Asla kendi kayıplarımızın adaleti üzerinden değil, daha önce yaşanan katliamlar ve insanlık suçları için, sonrasında yenilerin olmaması için şekillendirdik mücadelemizi” ifadelerini kullandı. Madımak’ın bugünün sorumlularına iktidar yolunu açan laiklik karşıtı, gerici hareketin en kuvvetli olabildiği katliam olduğunu söyleyen Altıok “Bugün ülkemizin içinde bulunduğu tüm karanlığın habercisi olan tüm adımlar 30 yıllık cezasızlık süreci ve öncesinden de aktarılan katliamlarla atıldı, cumhuriyet ve laikliğin açıktan hedef alındığı bir noktaya geldi” diyerek insanlık suçlarına karşı bütünlüklü bir mücadele hattına ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Katliamla yüzleşmeleri gerek

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe ise “Şu an Türkiye’nin dört bir yanında Sivas’ın ışığı yanıyor. Her yerde 33’ler anılıyor. 2 Temmuz 1993 yılında harlanan ateş bugün dört bir yanı sarmış durumda. 2 Temmuz yangını devam ediyor. 2 Temmuz yangını Gezi’de de devam etti, Gazi’de de devam etti, 19 Aralık cezaevlerinde de, Roboski’de de devam etti, Suruç’ta da devam etti, 10 Ekim Gar Meydanı’nda da devam etti. Ateş düştüğü yeri yakmıyor hepimizi yakıyor. 2 Temmuz’da Sivas’ta kara bir duman yükseldi. Sözümüz var, mutlaka bu yobazlardan, bu faşistlerden, bu şeriatçılardan hesabını soracağız. Bu katliamcı zihniyeti, bu katliamla yüzleştirmeden bize yarın yok. Bu ülkeyi karartamayacaklar, izin vermeyeceğiz” dedi.

İnsanlığa karşı bir suç

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ankara Şube Başkanı Cansu Erice de, “Bu topraklarda direncin simgesi ve Alevi inancının temel direklerinden biri olan Pirimiz Pir Sultan Abdal’ı anma etkinliklerinin dördüncüsünün düzenlendiği Sivas’ta, semah dönen gençlerimiz, yazarlarımız, sanatçılarımız, aydınlarımız, 33 canımız yani aydınlık geleceğimiz, 2 Temmuz 1993 Cuma günü, Madımak Otelinde vahşice katledildi. Bu vahşi katliamın üzerinden 31 yıl geçti. Acımız ilk günkü kadar taze, öfkemiz ise her geçen gün katlanarak büyüyor. Otuz bir yıl boyunca demokrasiyi, laikliği, Cumhuriyeti, çağdaş değerleri ve Anadolu halklarının bir arada yaşama arzusunu hançerlemeyi hedef alan bu katliamın hesabı verilmemiş, adalet sağlanmamıştır. Sivas’ta katledilen 33 canımızın aileleri, dostları ile derneğimizin 31 yıldır yürüttüğü adalet mücadelesi bir karşılık bulmadı. 31 yıllık hukuk mücadelesinde adeta ailelerimiz, Alevi örgütleri ve vicdanlar yargılanmıştır. Bu süreç içerisinde yaşam mücadelesi veren devrimci hasta tutsaklar ölüme terk edilirken, Ahmet Turan Kılıç, Hayrettin Gül gibi Madımak katilleri affedildi. Firari üç sanık Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş hakkında devam eden son dava da 30. yılında zaman aşımına uğratıldı. Madımak Katliamı bir Alevi katliamıdır ve başta ailelerimiz olmak üzere Pir Sultan Abdal örgütlülüğümüz ve tüm Aleviler olarak bu mahkeme kararını tanımıyoruz. Herkes bilmelidir ki Madımak Katliamı insanlığa karşı işlenmiş zamansız suçlardan biridir ve insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olamaz” diye konuştu.

Zaman aşımı kabul edilemez

Avustralya Alevi Bektaşi Federasyonu (AFA) Genel Başkanı Suzan Saka, Madımak Katliamı’nın 31. yıldönümü sebebiyle açıklama yayınlayarak, bu katliamın unutulmaması gerektiğini söyledi. Katliamı yapanların tespit edilmesine rağmen 30 yıl boyunca süren davada etkin bir yargılama yapılmadığına değinen Suzan Saka, “31 yıllık süreç içerisinde o dönem yüzlerce insan tespit edilip mahkemeye çıkarıldığında kimileri idam cezası ile yargılanmıştı ama dönüp baktığımızda hiçbir zanlının şu anda cezaevinde olmadığını görüyoruz. Yargılananlar ise iki sene önce hem yaşlarından hem de sağlık durumlarından dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel izniyle salıverildiğini biliyoruz ki bu insanların o gün Madımak Oteli’ne benzin taşıdığı görüntülerle sabit olmasına rağmen” şeklinde konuştu. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sında ‘insanlığa karşı işlenmiş herhangi bir katliamın, olayın zaman aşımına uğrayamayacağı’ ifadesine rağmen Sivas Katliamı davasının geçen sene 30’uncu yılı olması sebebiyle zaman aşımına uğradığını hatırlatan Saka, “Fakat iktidar adaleti, hukuku kendi çıkarlarına göre işlettiği için bu karara şaşırmadık aslında” dedi.

kutu-foto.webp

Gerçek failler kim biliyoruz!

Madımak Katliamı’nın faili meçhul cinayetlerin, infazların, kayıpların en yoğun olduğu dönemde gerçekleştirildiğini ifade eden ABF Başkanı Mustafa Aslan da “Katliamın üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen halen hakikat arayışı içindeyiz. Bu ülkede yaşanan katliamların, soykırımların gerçek faillerinin kim olduğunu biliyoruz ama bunlar adalet önünde bir türlü hesap vermediler” dedi. Kamu görevlilerinin, devleti yönetenlerin, emniyetin, genelkurmay başkanlığının, bakanların 2 Temmuz 1993’te 8 saat boyunca vahşice insanların yakılmasını izlediklerini vurgulayan Aslan, bu zihniyetin hiç değişmediğine dikkat çekti: “30 yıl boyunca her mahkeme salonunda ailesini, çocuğunu, yakınını, kardeşini, evladını kaybedenleri adaletsizlikle, hukuksuzlukla tekrar yaktılar. 30 yıl sonra katiller serbest bırakıldı; katillikleri tespit edilen bazı şahıslar devlet tarafından affedildi” diyor. Bu topraklarda yaşanan katliamlarla ilgili devletin hesap vermesi için mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Aslan, gerici zihniyete teslim olmadıklarını ve olmayacaklarını vurgulayarak “Bu zihniyete karşı mücadele etmenin kolay olmayacağını biliyoruz ama mücadelemize devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.