CHP'de parti içi demokrasi

CHP'de parti içi demokrasi
Siyaset arenasında ürettiği ve argüman olarak kullandığı tek şey, Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için tek adamlık ve diktatörlük ifadesi olan CHP, tüzük kurultayı yaptı. Muhteşem bir demokrasi şölenine şahit olduk! Basın mensuplarının kurultaya alınması yasaklandı, delegeler dışındaki partililer salona alınmadı, milletvekillerinin danışmanları salon dışında kaldı.

Siyaset arenasında ürettiği ve argüman olarak kullandığı tek şey, Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için tek adamlık ve diktatörlük ifadesi olan CHP, tüzük kurultayı yaptı. Muhteşem bir demokrasi şölenine şahit olduk! Basın mensuplarının kurultaya alınması yasaklandı, delegeler dışındaki partililer salona alınmadı, milletvekillerinin danışmanları salon dışında kaldı.
Parti içi muhalefetin “Üst üste iki genel seçimi kazanamayan genel başkan bu görevi bırakmalı”  önergesi gündeme dahi alınmadı. “Ön seçim yapan tek partiyiz” diye övünüp duruyorlardı, tüzük kurultayında bir oldu bitti oylama ile ön seçim kaldırıldı yerine genel merkez yoklaması getirildi! Parti içi demokrasi sizlere ömür. Kurultayda  her seçimde 120-130 civarında milletvekili çıkaran CHP’nin milletvekili adaylarını belirlemede genel başkan kontenjanını yüzde 15’ten yüzde 20’ye çıkarmak iyi bir demokratik hamle olsa gerek!
Daha vahimi Kılıçdaroğlu’nun kendi ifadeleri ile "Ben milletvekili seçildim, istediğim kanala çıkarım, istediğim gibi konuşurum diyenler, izin almadan çıkıyorsa, bu partide yeri yoktur. Eski hastalıkları hâlâ bir şekilde gündeme getirenleri de uzaklaştıracağım. Söylediği sözün ne anlama geldiğini bilen örgüt ve parti militanı üyeler istiyorum" şeklindeki sözleri. 
Bu yasakçı zihniyete karşı CHP’liler tepki gösterip slogan attı mı bilmiyorum ama her halde “yaşasın demokrasi” diye değil de “Hak Hukuk Adalet” diye seslerini duyurmak isterlerdi. Eğer o istek de bir yasak ile engellenmediyse.
Kurultayda delegeler, Kılıçdaroğlu’nun çok rastlamadıkları hiddetli, asabi, agresif yüzünü gördüler. Kurultaydan akılda kalan ise CHP epey bir zaman daha kendi içerisindeki kavga ile meşgul olacak havasıydı. Anlaşılan CHP uzun bir süre daha sadece tepki gösterecek, Erdoğan düşmanlığı üzerinden sığ siyasete tutunacak başka da bir şey yapmaya fırsat bulamayacak.
CHP’de dillere pelesenk olan 'parti içi demokrasi,' ifadesi son kurultay ile birlikte mefta olmuştur. Kılıçdaroğlu için ise tehlike çanları çalmaya başlamıştır, kim bilir belki yarın belki yarından da yakın..

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.