Çelişkiler ve saçmalıklar

Çelişkiler ve saçmalıklar
   Geçen hafta İİT İstanbul’da olağanüstü toplandı. 16 ülke lider, diğerleri temsilcilik olmak üzere toplam 48 ülke katıldı. Suriye’nin üyeliği askıda. 8 ülke katılmadı. Kuruluşun güçlü ülkelerinden Suudi Arabistan ve Mısır, toplantıya alt seviyede katıldı. Bu çok önemli, çünkü bu iki ülke Filistin-İsrail arasında Filistin tarafı olmaktan çıkıyor. Siyasetin matematiğinde bu durum, terazinin İsrail kefesinin ağır bastığı anlamına gelir. 

   Geçen hafta İİT İstanbul’da olağanüstü toplandı. 16 ülke lider, diğerleri temsilcilik olmak üzere toplam 48 ülke katıldı. Suriye’nin üyeliği askıda. 8 ülke katılmadı. Kuruluşun güçlü ülkelerinden Suudi Arabistan ve Mısır, toplantıya alt seviyede katıldı. Bu çok önemli, çünkü bu iki ülke Filistin-İsrail arasında Filistin tarafı olmaktan çıkıyor. Siyasetin matematiğinde bu durum, terazinin İsrail kefesinin ağır bastığı anlamına gelir. 
***
   Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Teşkilatın gözlemci üye statüsünde. Ancak Azerbaycan’ın dışında hiçbir Müslüman ülke, KKTC’yi tanımıyor!
***
   Teşkilatın katılımcılarından olan Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir hakkında soykırım suçu nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından 2009 ve 2010 yılında iki ayrı tutuklama kararı verilmiş. 100 ülkede aranıyor.
*** 
   2015 yılında Güney Afrika’da, Afrika Birliği’nin toplantısına katılan El Beşir hakkında, Güney Afrika yerel mahkemesi yurtdışı aşağı koyuyor. Ömer El Beşir apar topar Güney Afrika’nın başkenti Johannesburg’dan ayrılarak Hartum’a kapağı atıyor. 
***
   Türkiye ise El Beşir’i kırmızı halılarda karşıladı ve şimdi de İİT’nin İstanbul’daki toplantısına katıldı. 
   Çelişkiler, saçmalıklar…
***    
   İstanbul toplantısında İİT, bazı ararlar aldı ve Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti ilan etti. 
   Bu işin lafta kalmaması için o 57 Müslüman ülkesi konsolosluklarını derhal Doğu Kudüs’e taşımalılar. Halep ordaysa, arşın burada, görelim.
***
   Şii-Sünni çatışması, Sünnilerin kendi aralarındaki çatışmaları, terör örgütlerinin yuvalandıkları ülkeler ortada dururken, bunların hepsi bir araya gelerek karar uygulayacaklar öyle mi?
   Pakistan’da Sünni tarikatların şiddete bulaşmış kolları birbirlerinin camilerini bombalıyorlar. 
   Arap Baharı diye başlayıp Arap cehennemine dönen yerlere bakınız. Suriye’de açılan yaralar kaç yılda sarılır acaba?
   Yemen’e bakınız; İran ile Suudi Arabistan orada vekalet savaşları yürütüyor. 
   İslam İş Birliği Teşkilatı mı, yoksa Birbirini Boğazlayanlar Kulübü mü?
   Çelişkiler, saçmalıklar…
***
   Kısa bir süre önce Erdoğan yanlısı medya Suriye meselesi üzerinden hareketle ne yazıyordu? Esad kazandı ya; bütün o yeni Osmanlıcılık, Ortadoğu’da İslam liderliği, İhvan-ı Müslim’in iktidar yolları, hepsi ama hepsi yerlere yeksan olunca bu kez Ortadoğu’daki asıl meselenin İran merkezli Şii hilaline izin vermemek olduğu yazılmaya başlandı! Bu hilalin bir ucu Suriye, bir ucu Yemen; ey Sünni İslam dünyası bu kıskaca karşı Şii savaşına hazır olun dediler! Açın Yeni Şafak ve aynı minval üzere yayın yapan gazetelerin köşe yazılarına bakın.
***
   Sonra?
   Bu medyanın ve bu çevrelerin ne önü var ne sonu. Bugün A dediğine yarın çok rahatlıkla B diyor! 
***
   Trump’ın Kudüs meselesi ortaya çıkınca bu medya hangi güçleri öne çıkardı dersiniz?
   Lübnan’daki Hizbullah’ı ve onun lideri Nasrallah’ı övmeye başladılar. Neymiş; Hizbullah’ın elinde İran mühendisliğini ürünü olan binlerce Fetih 110, M-600 ve Scud D füzeleri İsrail’i çaresiz bırakıyormuş. Bakın Havuz Medyasına, daha dün Nasrallah’ı şeytan ilan edenler, bugün ona övgüler düzüyorlar! 
  Saçmalıklar, saçmalıklar…
***
   Bu öyle bir dönem ki, Türkiye tarihine kalın harflerle kayıt olarak düşülecek ve ileride siyaset dersi olarak okutulacak özelliklere sahip.  
***
   İslam ülkeleri arasında alabildiğine devam eden bu riyakarlıklarla, bu düşmanlıklarla, bu kuyu kazmalarla İslam İş Birliği Teşkilatı etkin olacak öyle mi?
   Bu teşkilatın dünü neydi ki, bugünü ne olsun!
   İslam ülkelerinin iktidarları, Trump’ın ortaya attığı topu çevirip duracaklar. 
***
   Acaba Filistin Mısır’ın Nasır’ını, Suriye’nin Hafız’ını ve kendinin Arafat’ını arıyor mu? Bu absürt bir soru olabilir, ama sorgulamaya değer olduğunu düşünüyorum. Belki de bunlar sorunu azdırıyorlardı? Artık Sosyalist Blok da yıkıldı! 
***
   Sahi 1981 yılında Enver Sedat’ı öldüren İhvanı Müslim, Filistin davasına ne kattı?
   Diğer taraftan 1994 tarihinde barışa imza atan İshak Rabin, radikal dinci bir Yahudi  tarafından öldürüldü.
   Katillere inat, barışı savunmaya devam edilmeli. 
   Filistin’in çaresizliğine İslam İş Birliği Teşkilatı merhem olmadı, olmayacak da!
***
   Taraflar için eşit ve adil bir dünya talep ediyorum. Bu çok yönlü, çok katmanlı, teknik ve hukuki özellikler taşıyor. Dolayısıyla bu spesifik konu üzerinde somut talep ve önerilerde bulunamam. Ancak İsrail işgalciliğine karşı yüreğim Filistin’den yana. ancak İsrail işgalciliğine karşı yüreğim Filistin’den yana.  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.