Özgürlük pahalıdır

Özgürlük pahalıdır
Dolar kurundaki artış kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan gazeteleri de vurdu. Dolar kurunun füze gibi çıkmasının ardından kağıda yapılan zam gazete sahiplerini düşündürmeye başlarken basın camiasında çeşitli nedenlerde işsiz kalan arkadaşlarımıza bu seferde kağıt zammı ve artan dolar kuru nedeniyle işsiz kalma tedirginliği yaşayanlara yenileri eklendi.

Dolar kurundaki artış kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan gazeteleri de vurdu. Dolar kurunun füze gibi çıkmasının ardından kağıda yapılan zam gazete sahiplerini düşündürmeye başlarken basın camiasında çeşitli nedenlerde işsiz kalan arkadaşlarımıza bu seferde kağıt zammı ve artan dolar kuru nedeniyle işsiz kalma tedirginliği yaşayanlara yenileri eklendi.
Sanırım 10 yıl önce idi. O zamanlar Gürpınar'da Ilıcaklar'a ait bir matbaada çalıştığım gazetenin baskısını almak için matbaaya geliyorduk. Gazetenin basılmasını beklerken matbaanın önüne kocaman bir silindirde gazete kağıtları getirildi. Dikkatimi çeken üzerinde yazan oldu. Kağıt Rusya'dan geliyordu. Yanımda bulunanlara sordum bizim SEKA fabrikamız yok mu diye. Var dediler. Yani o zaman vardı öyle bir fabrika. Dedim neden kağıt Rusya'dan geliyor. Cevap ise böyle daha ucuza geliyor oldu.
Yani bizim kağıt üretimimiz varken kağıdı yurtdışından almayı tercih etmişisiz. Neymiş daha ucuza geliyormuş. Ama bugün fiyatlar dövizin artması ile o kağıt maalesef daha ucuza gelmiyor. Dünyada  kâğıt fiyatları artarken sadece okurları ile ayakta ayakta kalan gazeteler zor günler yaşıyor. Bazı ulusal gazeteler artan maliyetlerin sürdürülemez noktaya geldiği     gerekçesiyle bayi fiyatlarına zam yaptı. Yani okurlarına özgür bir gazeteyi daha yüksek bir fiyatla sunmaya başladı.

SEKA olsaydı böyle olmazdı
Basın Yayın Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Kısakürek mevzuya şöyle bir derinlik katmış.“Biz kura razı oluyoruz belki ama bugünkü kurdan alsanız bile hemen ödeyemezsiniz. Bizde nakit bile 25 gün demek. Kurun bu kadar hızlı değiştiği bir zamanda sizin 25 gün sonra yaptığınız ödeme, kar marjından dolayı kağıt tedarik ettiğiniz yeri tekrar kağıt siparişi veremez duruma getirir. Yurt dışına bağlı olduğumuz için kurdaki değişimler maliyetleri otomatik olarak etkiliyor. Normalde 16-17 liraya satılabilecek bir kitabı, kur değiştiğinde bir hesaplıyorsunuz, 20 liradan aşağı sattığınızda zarardasınız. Eğer bir SEKA Kağıt Fabrikası’nı düzgün işletebilecek ve onu sürekli yenileyecek bir idare yapısına sahip olabilseydik, o zaman SEKA çok güzel kağıt üretir ve piyasanın ihtiyacını karşılardı.”

Pırlanta gibi muafiyeti olsun 
DİSK Basın-İş de konu ile ilgili bir açıklama yaptı. Gazetelerin kağıt sıkıntısı çektiğinin bildirildiği açıklamada, “Ulusal gazeteleri basan matbaalarda büyük çapta işten çıkarmalar gündeme gelecek, Bir dönem pırlanta, mücevher, yat, tekne gibi mallarda ÖTV kaldırıldıysa kağıda da KDV muafiyeti getirilmelidir”  talebinde bulundu. 
Bence bu saatten sonra gazete sahiplerinin yapacağı şudur. Artan maliyetlerle ilgili ortak bir yazı hazırlayıp gazetelerinde hükûmete açık bir mektup yazmalarıdır. Aksi taktirde yarının belirsizliği içinde işsizlik ve gazetelerin çıkıp çıkmaması tedirginliği sürüp gider. Bu arada son söz başlıkla ilgili olsun. Özgürlük pahalıdır kimi bunun bedelini okuruna yansıtır, kimi     gazetesini kapatır, kimi işsiz kalır. Kısacası özgürlük pahalıdır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.