Yunan hükümeti çok eleştiriliyor

Yunanistan gündemine nisanda gelen "dinleme skandalı", tüm bilinmezlikleri ve ilgili iddialarla gündemdeki yerini korurken, hükümet, iç siyasetteki muhalifler kadar Avrupa Birliği'nden (AB) de eleştirilere maruz kalıyor. Uluslararası Basın Enstitüsünün (IPI), Yunan gazeteci Thanasis Kukakis'in cep telefonunun 2021'de 10 hafta boyunca "Predator" isimli casus yazılımla takip edildiğini nisanda bildirmesiyle gündeme gelen skandal, Yunan basınında son günlerde çıkan haberlerle kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Documento gazetesinin yayımladığı, siyaset, medya ve iş dünyasından önemli isimlerin "dinlendiğini" savunan haberlerin ardından, To Vima gazetesi de casus yazılım programının ülkeye getirilişine ilişkin iddiaları gündeme taşıdı.
Haberde, ulusal güvenlik amacıyla bir yabancıyı dinlemek üzere kullanılmaya başlanan casus yazılımın, daha sonra onlarca siyasetçi, gazeteci ve iş insanını takip etmek için de kullanıldığı öne sürüldü.

Endişeler var

To Vima gazetesinin iddiasına göre, dinlenildiği öne sürülen isimler arasında Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın da bulunması, Dendias ile irtibatı bulunan birçok yabancı ülke temsilciliği ve istihbarat teşkilatında da endişeye yol açtı. Dinlenildiği iddia edilenler arasında, hükümetin ve iktidar partisi Yeni Demokrasi içerisinden isimlerin de olması dikkati çekerken, ana muhalefet partisi Radikal Sol İttifakın (SYRIZA) lideri Aleksis Çipras, STAR TV'ye verdiği röportajda, Başbakan Kiryakos Miçotakis'in de skandalın aydınlatılmasına ilişkin süreçte "gizlendiğini" ve bu durumdan sorumlu olduğunu savundu. SYRIZA, yaptığı açıklamada, Miçotakis'in, Documento ve To Vima gazetesinin iddialarını ciddi şekilde açıklamasını istedi. Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki dinleme skandallarına ilişkin iddiaları inceleyen Avrupa Parlamentosu heyeti PEGA'nın Raportörü Sophia In't Veld, Yunan basınındaki haberlere atıfla Twitter'dan, "Yunan yetkililer, endişe verici iddiaları gecikmeden araştırmalı ve Europol ile iş birliği yapmalı." paylaşımında bulundu. Tüm kanıtların araştırılmasını isteyen In't Veld, her taşın altına bakılması gerektiğini belirtti.