Yerel seçimlerden sonra öz yönetime doğru...

Yerel seçimlerden sonra öz yönetime doğru...
Cumhurbaşkanı olduktan sonra artık başkan dediğimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın bir zamanlar sıkça dillendirdiği ama MHP ile ittifak kurduğundan olacak ki şimdi seslendirmediği başkanlık sisteminin ne getirdiğini, Özal döneminde de yoğun ama çatışmasız bir ortamda yapıldığını unutanlar bugün yaklaşan yerel seçimlerin ne getireceğinden bir haber gibi..

Cumhurbaşkanı olduktan sonra artık başkan dediğimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın bir zamanlar sıkça dillendirdiği ama MHP ile ittifak kurduğundan olacak ki şimdi seslendirmediği başkanlık sisteminin ne getirdiğini, Özal döneminde de yoğun ama çatışmasız bir ortamda yapıldığını unutanlar bugün yaklaşan yerel seçimlerin ne getireceğinden bir haber gibi..
Gerçi Özal ve Çiller dönemlerinde de bugün ki gibi kentler olmazsa da köyler boşaltılıp, harabeye çevrildiğini de unutmamak gerekir ya neyse biz asıl konumuza, yaklaşan yerel seçimlere ve Öz yönetime dönelim.. 
Buzdolabına kaldırıldığı ileri sürülen Barış Süreci gibi son cumhurbaşkanlığı seçim ile yasallaşan başkanlık sisteminin içinde neler olduğunu topluma anlatamayan Başkan Erdoğan’ın isteği ile dün 'Negri Negri' türkülerinin söylendiği Diyarbakır'a ve HDP'nn yasal partisi olduğu ileri sürülenlerin istediği Öz Yönetim arasında ki farkı kimse anlamıyor, anlatamıyor..
Evet, Her yıl bin kişinin göz etmesinden dolayı Vilayet olurken, yani Kars'tan ayrılıp İL olurken 174 bin nüfusu olan ama bugün 98 bin nüfuslu kalan Ardahan gibi kent merkezlerinin nüfusu 50 binin altında olan yerlerde o kentlerde doğmuş insanların idareci olabileceğine kapı açan, büyük şehirleri çoğaltıp, bir merkeze bağlayan, raflarda duran bütün şehirler yasasını bir türlü yasallaştırmayan AK Parti ve onun kurucu başkanı Cumhurbaşkanı başkanlık isterken, başkanlığın sözlükteki anlamında içinde öz yönetimin de bulunduğunu ve oraya doğu gidildiğini niye kimse anlamıyor, anlatamıyor veya kazanırsa 31 seçimleri ardından söyleyecek gibi.. 
Çünkü Büyükşehirleri arttırıp, ardından raflar da tuttukları Bütünşehir planı içine olanların asıl amaçları saklanıyor ve Öz Yönetimin diğer adı olan Başkanlıkla yönetilen ABD'd eki gibi Eyalet Sistemine gidildiğini anlatmıyor, yada 'anlatsam oy kayıp ederim' diye 'şimdilik' saklıyor, gündemden düşürüyor..
Bitik sendikalar..
Ne iş yaptıkları belli olmayan ve son 17 yıldır iyiden iyiye ortadan kayıp olan sendikalardan biri olan Diyanet Sendikasının Ardahan İl Temsilciliği basın açıklaması yapmış..Ve yaptıkları açıklamada yüksek maaşlar aldıkları Diyanete sahip çıkmışlar.Helal olsun..En azında varlıklarını hissettirip, kurulduklarından bu yana belki ilk kez eylem yapan Diyanet’in Ardahan İl Temsilciliğinin bağlı bulundukları kuruma sahip çıkarken içinde yaşadıkları Ardahan’ın onca sorunları karşısında ne gibi bir açıklama yapabilirler bilinmez..Çünkü başta kendi hakları, görev yaptıkları bir çok caminin imamsız olduğunu, karda kışta çok zor şartlarda yaşanılan Ardahan’da esnafın siftah yapamadığı ve son iki yılda 100 esnafın dükkan kapattığını, her yıl bin kişinin göç ettiği bir memlekette sendika temsilcisi olduklarını, kendileri gibi kamu kurum çalışanlarının bir çok sorunun olduğunu, hayvancılığın şap ve karantinada iyiden iyiye yerlere serildiğini sanırım Ardahan’da ki imamlar ve bitik sendikalar da biliyorlar..

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.