Yeni parti beklentisinde her şey 31 Mart'a bağlı

Yeni parti beklentisinde her şey 31 Mart'a bağlı
Neredeyse yerel seçim kadar konuşulan yazılan ve merak edilen yeni parti veya partiler ile ilgili birkaç söz de ben söylemek istiyorum.

Neredeyse yerel seçim kadar konuşulan yazılan ve merak edilen yeni parti veya partiler ile ilgili birkaç söz de ben söylemek istiyorum.
Genelde bir konunun muhatabı görünmediği zaman o konu ile alakalı gizemli açıklamalar hep dikkat çeker.
Kimi kafasından uydurarak senaryolar yazıp bunu gerçekmiş gibi sunmaya çalışır.
Bu davranış en yaygın davranış biçimi olarak karşımıza çıkıyor ve ne yazık ki alıcısı da bir hayli fazla.
Kimi umduğu için senaryolar yazar ve aksi ispatı çok zor olduğunda isim vermeden görüşmeler yaptığını söyleyerek bunun üzerinden kendine pay çıkarmaya çalışır.
Ünlü olmanın yollarından biri de bu galiba.
Onun için böylesine bir girişimin gerçekliği ancak muhatapları tarafından açıklandığında sahici bir şekle bürünebilir.
Bizde muhatapları evet ya da hayır demedikleri için ancak verili tablodan analiz ile bir yerlere ulaşmaya çalışacağız.
Temel sosyolojik kuraldır:
Güç etrafında güç toplar.
Güçsüzlük etrafındaki gücü dağıtır.
Yaşadığımız bu yerel seçimde
Genel kanı Ak Partinin güç kaybedeceğine yönelik bir tablonun ortaya çıkacağıdır.
Özelikle de 2018 ağustos ayı itibari ile ekonominin mutfağa yansıması Ak Partiyi geçmişe dönük bir sorgulama sürecine götürdüğunden ötürü,
Bunun yeni bir siyasi oluşuma veya oluşumlara götüreceği kanısı yaygın hale geldiğinden ve Türkiye'nin siyasi haritası ancak muhafazakâr bir alternatif ile bunun aşılabileceğini emrettiğinden gözler muhafazakâr kesimdeki insanlara ve aktörlere çevrilmiş durumda.
Benim şahsi gözlemim birden fazla partiden ziyade iki farkı görüşün olduğuna yöneliktir.
1/ Birinci görüşte olan aktörler yeni bir siyasi parti kurmaktan ziyade 31 mart seçimlerinde Ak Partinin olası yenilgisinin bir faturası olması ve kendileri ne bir "iadeyi itibar"gibi bir durumun sağlanmasını istiyorlar yani kendilerini tasfiye eden ve başarısız olan ekibin tasfiye edilerek parti yönetimin de tekrar söz sahibi olmak istiyorlar.
2/ İkinci görüşün sahipleri ise Ak Parti ile bağlarını tümüyle koparmış ve çareyi geniş yelpazeli yepyeni parti ile yürümek istiyorlar.
Eğer 31 mart seçimleri düşündükleri gibi sonuçlanırsa parti kurmayı yaz ayına kadar sonuçlandırmak istiyorlar.
Ama ikisinin de ortak özelikleri 31 mart seçim sonuçlarını beklemek ve Ak Partinin 2002 yılındaki duruşunu benimsemiş olmalarıdır.
Bakalım bir aydan az bir zaman kaldı.
Yaşayıp göreceğiz.
Ama şurası kesin ki 31 mart sonrası siyasi arena ve siyasi tablo bugün den çok farklı olacaktır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.