Sorun dursun!

Belediye başkanı olmak ve de olanların sürdürmek için verdiği çabalar, nerden bakarsan bak takdiri hak ediyor.
Bütün yoğunlaşma doğal olarak göze girmeye, oy toplamaya yönelik gidiyor.
Görevde bulunan başkanlar ‘Şu kadar borç devraldık’ dedirtmemek için, bir kez daha kazanmanın yolunda maratona girdi bile… Öyle ya; kendi kendine borç vermeyeceğine göre, bir kez daha kazanırsa bir başka ismin laf etmesine de meydan vermeyecek demektir. Öte yandan; 400 milyon bütçeli ve de bir o kadar borçlu belediyeden bugüne kadar yaptığı 800 milyonluk yatırımı masaya sermesini istersen ayıp olabilir. Bir hizmet dönemi daha beklersen görürüsün belki… 
Bütün başkanlar 2019 yerel seçimlerine odaklanmış durumdalar. Çok bi süre kalmadığı için de bu saatten sonra işin gösteri kısmı sahnelenecek; kentin kendilerine göre mini, kapısının önündeki kaldırım taşı yerinden oynamış vatandaşa göre büyük sayılan sıkıntılarla işe koyulması gereken birimler de yeterince ilgilenmeyecektir.
Dedik ya, hemen her yer aynı.
Mahallede; ‘çöp’ diyelim, temizlikle ilgili bi sıkıntı mı var:
‘Sorun dursun!’Şimdi kim ilgilenecek seçime yönelik şov sahnelenirken…
Eş-dost-akraba bina mı dikiyor, sıkıntı mı var:
‘Sorun dursun!’
Bakmazsan görmezsin. Ayrıca dedik ya, şimdi göze girme sürecine girildi.
Caddede sokakta evde sıkıntılar mı konuşuluyor. Başka derdin mi yok, şimdilik:
‘Dursun!’
Eh, bakalım nereye kadar dursun!..
 Herkes kendisini sütten çıkmış ak kaşık gibi göstermeye çalışıyor. İnsanoğlu, çiğ süte alışıktır. Daldır çiğ süte de en yalın haliyle de bak bakalım ak kaşıktan ne bakteriler damlıyor.Menenjit, septosemi, lokal enfeksiyonlardan tut, hamilelerde düşüğe kadar yol açan bakteriler barındıran sütten çıkardığın kaşık öyle masum, öyle ak olmaz.
 Partilerin yöneticilerinin, belediye başkanı olarak görmek istediği isimleri iyi irdelemeleri gerekiyor. ‘Neden bu isim’ diye bir soru gelirse, partilisine doyurucu açıklama vermesi kaçınılmazdır. Kendisinin doygunluğu ise gerekçe; unutulmasın ki insanların, özellikle gençlerin sorgulayarak karar aldıkları bir süreç yaşanıyor. Bu da iyi hatta, çok iyi bir     gelişme… 
Seçimle belli bi yere gelmiş olanlar, demokrasinin erdemini bi kenara bırakıp kendilerini ‘seçilmiş’ gördükleri andan itibaren sadece sorumlu görüldükleri yerlerde değil, geniş alanlarda sıkıntı olurlar. Seçilmişliğin ucunun zamanla çok yukarılara kadar ulaşacağını düşünürler ki, burada kendilerini adeta bir ilah gibi görürler. Bunun önüne zamanında geçilmeli.
Mart 2019 yerel seçimleri, özellikle 2 parti açısından çok önemli. Ana muhalefet, sonuçların genel seçimlerde iktidar değişikliğine kadar etki yapacağını söylüyorsa eğer, kendisini hüsrana uğratmayacak isimler üzerinde düşünmeli.
Milleti yanlış ata oynamaya mahkum eder de yürümesi için dayatırsa eğer, seçmen de verir yanıtını:‘Dursun!’