31 Mart’ın ardı; Nisan 1!

31 Mart’ın ardı; Nisan 1!
Hatırlarsan bir önceki yazımızda, siyaseti dizayn edenlerin aynı kökten beslenen iki parti peşinde olduklarını belirtmiş, ‘kim kime benzeyecek’ sorusunu da CHP’nin boşaltılan içinin AK Parti ve MHP zihniyetiyle doldurulacağını söyleyerek yanıtlamıştık.

Hatırlarsan bir önceki yazımızda, siyaseti dizayn edenlerin aynı kökten beslenen iki parti peşinde olduklarını belirtmiş, ‘kim kime benzeyecek’ sorusunu da CHP’nin boşaltılan içinin AK Parti ve MHP zihniyetiyle doldurulacağını söyleyerek yanıtlamıştık.
 Parlamenter sistem rafa yeni kaldırılmış olsa da; geçmişten beri Türkiye’de yerelde başkanlık sistemi uygulanıyordu. Belediye başkanı istiyor, isteği de meclisten geçiyor. Meclis çoğunluğu başkanın karşısında ise, bir yolu bulunuyor, kararlar yine patronun istediği şekilde alınıyor. Meclis üyeleri de demokratik bir şekilde seçimle göreve geldikleri için alınan kararlara saygı bekleniyor.
 Meclis üyeleri dedik de; herkes kendi bölgesinin listesini görmüştür. Hani AK Parti için ‘belli yerlere akraba eş-dost getiriliyor, topluca yolunu buluyorlar’ deniyor ya; sağa yaslanan CHP’de durum çok mu farklı görünüyor. Akraba eş-dost yola sokulmuş, şimdi milletten desteklenmesi için oy bekleniyor. Yıllarını CHP’ye vermiş insanlar, listelerin seçilecek sıralarına yerleştirilmiş isimleri tanımaya çalışıyor. Yüzbinlerce nüfusu bulunan ilçede adam kalmamış gibi, listelere sıralanmış olanların demokrasi erdemi kullanılarak seçilmeleri dayatılıyor. Liste oluşturulurken danışılmayan örgüt, yok sayılıyor. Zaten seçim geçsin, bir sonrakine kadar çok da önemsenmiyor.
 Bak İstanbul’a, parti yönetiminin; CHP Genel Merkezi’nde yönetici olarak söz sahibi olanların gönderdikleri seçilecek. Başkan adayları yeterli oy alamasa bile, akraba eş-dost yola girecek.
 Ya, Maltepe listesine bi göz atsana örneğin; adam Hatay’da CHP İl Başkanlığı yarışına girmiş, öz hemşerileri rağbet göstermemiş, şimdi bin kilometre beride boy gösteriyor.
Ve; Maltepeliler tarafından listeye girmesi beklenen isimlerden de bu adaya oy vermeleri isteniyor. Yine liste başı denecek sıraya yazılan danışıklı olarak istifa ettiriliyor, heyecan yaratmak için iki gün bekleniyor ve sonra hiç de sürpriz olmayan, siyasi yeterliliği tartışılır bir isim yerleştiriliyor. Türkiye’nin hemen her yerinde tablo bu. Sen şimdi, iktidar modelini yerele yansıtmaktan çekinmeyen böyle CHP ile ‘akraba eş-dost kalkındırıyor’ diye şikayet ettiğin AK Parti arasında bir fark görüyor musun…
 Neymiş;
‘CHP, Atatürk’ün kurduğu partidir…’
‘Cumhuriyet’i bu parti kurdu!..’
 İyi de; Atatürk, 2019’da CHP’nin başına bunların geleceğini bilseydi…
İyi de; Atatürk’ten sonra Cumhuriyet’in korunması için CHP tarafından ne yapıldı…
 Şimdi Atatürk ve Cumhuriyet sevdalılarının zorlamasıyla ayakta duracaksın, onları yok sayacaksın, varsa yoksa yakın çevreni koruyup kollayacaksın.
Hayırlı işler…
 Örgüte kulakları tıkalı olanlar elbette partililerin düşüncelerini bilemez, söylediklerini duyamazlar. İpucu verelim:
Sandığa gitmek istemeyenlerin hatırı sayılır yoğunlukta olduğunu söyleyelim de; seçim sonuçlarını Nisan 1 şakası zannetmesinler… 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.